OLYMPOS:
The city takes its name from the Tahtali
mountain which is in the north and 2375 meters height. The name is
Olympos which means Uludag.
The city is in 80 km South of Antalya and it is in Antique Lykia area.
We can not know definitly establisment time. It is first seen in the
history scene with the impressment of Lycian community ancient coins
between the years of 168-78 B.C. In the community council which is an
economical organization Olympos has three voting rights.
In 80 B.C. the city conquered by pirates and in 78 the city has taken by
Romans. In 130 B.C. Roman Emperor Hadrianus had visited the city and he
stayed there for a long time.
In Greek and the Roman times, the city adopted politeism and they have
made a lot of temples for Apollon, Zeus, Atena and Hephaistos.
Christianity came the city early and the city is represented by
archi-bishop. But first bishop Methoidos is killed by Romans.
During the Crusades Olympos was invaded by Venetians, Genova and Rodos
knights. In the 15th century, during the time of Fatih Sultan Mehmet, the
city is joined to Ottoman Empire. But in Olympos there is no settlement.
Till now all parts of Olympos used as winter quarters by nomads is under
the protection of Archeological and natural site area.
The city is established in a valley that opens to the sea and there is a
river which flows in the middle. In ancient times, into that river,
ships acn enter and both sides can be used as pier. The main settlement
is in South part but in the North, mainly graves are situated. And a
bridge was connecting both sides. After the medival period, the city
which has no settlement lost among trees and has gained a mystical
appearance.
The Harbour Memorial Tombs:
eudemos.html
OLiMPOS:
Kent ismini kuzeyinde yer alan ve 2375
metre yükseklikteki Tahtalı dağından alır. Antik ismi Uludağ anlamına
gelen Olimpos'tur.
Antalya'nın 80 kilometre güneyinde ve antik Likya bölgesinin içindedir.
Kentin kuruluş tarihi bilinmemektedir.
Tarih sahnesinde ilk kez İ.Ö. 168-78 yıllarında basılan Likya Birliği
sikkeleri ile görülür. Ekonomik bir örgüt olan bu birlik konseyinde
Olimpos üç oy hakkına sahipti.
İ.Ö. 80 yılında korsanların eline geçen kent, 78 yılında Romalılar
tarafından alınmıştır. İ.S. 130 yılında Roma imparatoru Hadrianus kenti
ziyaret etmiş ve bir süre burada kalmıştır. Helenistik ve Roma
cağlarında çok tanrılı bir dini benimseyen kentte, Apollon, Zeus, Atena
ve Hephaistos adına tapınaklar yapılmıştır.
Hristiyanlık kente erken ulaşmış ve kent Piskopos ile temsil edilmiştir.
İlk piskopos Methoidos Romalılar tarafından öldürülmüştür. Haçlı
seferleri esnasında Venedik, Cenova ve Rodos şövalyelerinin istilasına
uğrayan Olimpos, 15. yüzyılda, Fatih Sultan Mehmet zamanında, Osmanlı
İmparatorluğu'na katılmıştır. Ancak, Olimpos'ta Türk yerleşmesi yoktur.
Yakın zamana kadar göçerler tarafından kışlak olarak kullanılan
Olimpos'un tümü Arkeolojik ve Doğal sit alanı alarak koruma altına
alınmıştır.
Denize açılan bir vadiye kurulan Olimpos'un ortasından Gökçay isimli
nehir akar. Eski çağlarda iki tarafına örülen duvarlarla kanal haline
getirilen nehirden gemiler Olimpos içine girebiliyordu ve nehirin her
iki tarafı rıhtım olarak kullanılıyordu. Esas yerleşim güneyde olup,
kuzeyde daha çok mezarlar yer almaktadır. Nehirin her iki yakasını
birbirine bağlayan bir köprü yapmışlardır. Orta çağdan sonra yerleşim
olmayan kent zamanla ağaçlar arasında kaybolmuş ve gizemli bir görünüş
kazanmıştır.
Liman Anıtsal Mezarları:
eudemos.html
|